Bugün insanın kayboluş öyküsünden, yaptıkları bilimden değil tam tersine yapamadıklarından ve arkadaşımı nasıl kaybettiklerinden bahsedeceğim.
Benim kaybolan arkadaşım oyun oynamayı çok severdi. Onunla denizde birçok oyun oynadık. Ayrıca arkadaşım çok zekiydi. Hatta belki senden benden bile zekiydi. Arkadaşım sörf yapmayı da çok iyi bilir. O kadar iyi sörf yapar ki 8 metrelik dalgalar bile onu deviremezdi üstelik bunu sörf tahtası olmadan yapardı. Arkadaşım her zaman mutluydu. Ne zaman ihtiyacım olsa gelirdi çünkü o bir yunustu.
Biz yunusları kaybettik. Onları katlettik. Yaşam alanlarını, sevgilerini, duygularını her şeylerini bozduk buna rağmen de bozmaya devam ediyoruz. Onlar bizden kaçtıkça para karşılığında yakalıyor, yakalatırıyoruz. Üstüne üslük edepsizliğimiz hala bitmiyor ve yakaladığımız yunuslar ile gelir elde ediyoruz. İnsanlar onları görmek için para ödedikçe, arkadaşımı yakalayan edepsizler gelir elde ettikçe arkadaşım benden küsecek beni bir daha hiç sevmeyecek.
İnternette yunusların özelliklerine baktıkça hayran olan bizler, onlardan geçinmenin yolunu bulan bizler, onları azaldıklarını bile bile öldüren bizler ne zaman akıllanacağız?
Ne zaman hayvanları seveceğiz onları havuzlara kapatmayıp kendi doğalarına salacağız? Ne zaman?
Bu soruları bizden önce düşünen yunus sever insanlar, Yunuslara Özgürlük adında bir sayfa kurup geliştirip şu anda binlerce sevene sahip bir platform haline getirmişler.
Bu yunus sever insanların kurduğu platforma bakmak için www.yunuslaraozgurluk.com adresine gidebilirsiniz.
Ya sen yunuslar için ne yaptın?
0 Yorum: